tunalı hilmi’de yer alan kuğulu parkta isimsiz metal bir heykel
kuğulu park – metal 1
14 04 2007Yorumlar : 1 Comment »
Kategoriler : gündüz, heykel, ilkbahar, meydan, park, sokaklar, tunalı
zafer anıtı – sıhhiye
10 04 2007 Ankara’da, Zafer Meydanı’nda yer alan bu muhteşem Atatürk Anıtı, Etnoğrafya Müzesi önündeki atlı Atatürk Anıtı’nın açılış töreninin hemen ardından saat 11.30 da Milli Eğitim Bakanlığı talim ve Terbiye Dairesi Başkanı Mehmet Emin Bey’in yaptığı bir konuşma ile açılmış.
Milli Eğitim Bakanlığı yönetiminde açılan bir yarışmayı kazanan İtalyan sanatçı Pietro Canonica tarafından İtalya’da Torino’da yapılan bu anıt; alt kısmı bronz girlandlarla çevrili sade, dikdörtgen prizma şeklinde 2 metre yüksekliğinde bir mermer kaide ve 1.70 metre yüksekliğinde bronz Atatürk heykelinden oluşmakta.
Atatürk; kaput giymiş olarak ayakta durmakta. Bedeninin aksında tuttuğu kılıcı iki eli ile kavramış ve dingin bir yüz ifadesi içinde, uzaklara bakar biçimde.
Atatürk; giysisi, duruşu ve yüz ifadesi ile zafer kazanmış kumandan olarak nitelendirilmiş.
Yorumlar : Leave a Comment »
Kategoriler : askeri, Atatürk, ünlü kişiler, meydan, sokaklar, sıhhiye
barış – sakarya caddesi
5 03 2007sakarya caddesi’nin başında yer alan bu heykel bir kız ve erkeğin ellerinde ki barış güvercinine uzanmasını tasvir ediyor. dikiliş yılı 1979. heykeltraş ise Burhan Alkar
Yorumlar : Leave a Comment »
Kategoriler : gündüz, heykel, kızılay, meydan, sokaklar
sıhhiye – hitit heykeli hakkında
12 02 2007Milliyet’in blog sayfalarında dolaşırken benim gibi bir blogcu olan sayın Aydın Tiryaki‘nin Hitit heykeli hakkında ki yazısını buraya eklemeyi çok uygun buldum. Hikayeyi okuyunca sizde üzüleceksiniz eminim.
Ankara – 26.11.2006 – 16:16
Yetmişlerin ikinci yarısında Ankara Sıhhiye Meydanına Hitit Güneşi anıtı yapılıyordu. 1973-1977 yılları arasında Ankara Belediye Başkanı olan Vedat Dalokay zamanında Ankara’nın amblemi olarak Hitit Güneşi seçildiği için bu anıtın yapılmasına karar verilmişti. 1977’deki seçimlerde yeni belediye başkanı Ali Dinçer seçilmişti. Ben de 1976 sonunda Ankara’ya öğrenci olarak gelmiştim. Bu anıtla ilgili haberler o günlerde sürekli gündemdeydi. O sıralarda Demirel başbakanlığında MC iktidarı vardı. Hükümetten Hitit Güneşi’nin Sıhhiye’de anıt olmasına karşı sesler yükseliyordu: İktidarın Erbakan kanadı İslam öncesi uygarlığa ait olduğu için, milliyetçi kanadı da Türkler öncesi Anadolu uygarlığına ait olduğu için bu anıta onay vermiyorlardı. O sırada CHP’li olan belediye yönetimi anıt için gerekli çalışmaları yapıyordu. Ankara Valiliği ise burada çalışma yapanları engellemeye çalışıyordu. Anıt tam meydanda olduğu ve yaya geçidi bulunmadığı için çevre düzenlemesi için karşıya geçen belediye çalışanlarına trafik polislerinin valilik emriyle ceza kestiği, başka günlerde de oradaki çimlere bastıkları için belediye zabıtalarının polislere para cezası kestiği haberlerini gazetelerde okuduğumuzda gülüyorduk. Belediye sürekli engellemelerden yakınıyor, valilik ise bunları yalanlıyordu. Bu koşullar altında anıt tamamlandı ve 1978 yılında açıldı.
Olayın siyasi boyutu o kadar ön plandaydı ki, o yıllarda heykeltraşın kim olduğu konusunda aklımda kalacak bir haber okumadığımı daha sonra iç burkan bir haberi okuduğumda farketmiştim.
Hitit Güneşi anıtının açıldığı yıl okuduğum bir haber çok etkilemişti. Gazetedeki haberde İzmit’te bir otomobilde (bir vosvos olduğunu yazıyordu) ölmüş ve üzerinde kimlik bulunamayan bir kişinin İzmit’te kimsesizler mezarlığına gömüldüğü yazılıydı. Daha sonra yakınlarının araması sonucu bu kişinin Sıhhiye’de Hitit Güneşi’ni yapan heykeltraş olduğunun belirlendiği, açılış törenine giderken yolda öldüğü anlatılıyordu. (1) Kendi yapıtının açılışına giderken yolda ölmek ne kadar acı bir olaydı. O gün açılış töreninde onu bekleyenler heykeltraş gelmediği için neler düşünmüştür, o da olayın başka bir yönü.
2003 yılında Sıhhıye’de Hitit Güneşi’nin fotoğraflarını çekmiştim. Bu fotoğraflar üzerine bir yazı yazmayı planladığımda adını bilmediğim heykeltraşı öğrenerek işe başladım. Bilgiye ulaşmaya çalışırken Internet’in dağınık bilgilerine karşı iyi ansiklopedilerin hala daha iyi bir seçenek olduğunu gördüm:
NUSRET SUMAN (21 Mart 1905 Selanik – 15 Ağustos 1978 İzmit)
Ayrıntıdan arınmış yalın yapıtlarıyla tanınmış heykelci. 1922’de girdiği Sanayi-i Nefise Mektebinin Heykel bölümünü 1929’da tamamladı. Devlet bursuyla Almanya’ya gitti. İstanbul’da Güzel Sanatlar Akademisinde öğretim üyeliği yaptı. Orhan Veli büstünü ve çeşitli şehirlerde Atatürk heykelleri yaptı. Son yapıtı Ankara’daki Hitit Güneşi anıtıdır. (2)
Yeni belediye yönetimi Ankara için Hitit Güneşi verine Atakule ve cami kubbesinden oluşan bol yıldızlı bir amblem seçti ve her yerdeki Hitit Güneşlerini silip bunları yapıştırdı. Sıhhiye’deki Hitit Güneşi ise bütün ihtişamıyla yerinde duruyor.
(1)Gazete arşivlerine rahat ulaşabilen arkadaşlar belki o haberleri bulup blogda yayınlarlarsa unutulmuş bir olayı belgeleriyle anımsatabiliriz. Benim otuz yıl sonra yazdıklarım yalnızca aklımda kalanlar, belki de zaman içinde küçük değişimlere uğramış bile olabilirler.
(2)Anabritannica 1. basım, Cilt 20, Sayfa 130. Ansiklopedide sanatçının öldüğü yerin İzmit olarak verilmesi, aklımda kalan gazete haberindeki kişinin Nusret Suman olması olasılığını artırdı.
Yorumlar : 1 Comment »
Kategoriler : ünlü kişiler, heykel, meydan, sıhhiye
farklı bir nasrettin hoca
27 01 2007devlet demiryolları tren garının olduğu meydanda yer alan bu heykel kuyruğu şahin başlı, kanatlı bir aslan üstüne oturmuş nasrettin hoca tasviri. üstelik aslanın kafasının üstünde farklı bir insan başı daha bulunuyor. ( Cansev Bilgisayar‘dan Volkan Kutbay’ın katkılarıyla )
Yorumlar : Leave a Comment »
Kategoriler : meydan, sokaklar
Son Yorumlar